İÇ EGE BAĞ ROTASI İZLENİMLERİ-KAVAKLIDERE PENDORE

21 Eylül 2018 Cumartesi günü Sardeis antik kenti gezimizden sonra Kavaklıdere Şarapçılığın Alaşehir-Kemaliye’de bulunan Pendore Bağlarına hareket ettik. Kavaklıdere’nin 3 üretim tesisinden birisi olan şaraphanenin önünde bizi firmanın sahibi Ali Başman ile kızları Cevza ve Aslı karşıladılar. Hazırladıkları detaylı program kapsamında vakit kaybetmeden hızla bizi bekleyen 4*4 araçlara atlayarak engebeli arazide safarivari kısa bir yolculuk sonrası bağlara ulaştık.

IMG_2394

2.000 dönüm alana yayılan Pendore Bağlarında dikili çeşitlerin hemen hepsi siyah üzümler. Konum itibariyle Boz Dağların kuzeyinde kalan ve karasal iklime geçişin hemen başlangıcında yer alan bölge ılıman Akdeniz iklimine sahip. Oldukça bol eğimli bir arazi üzerine kurulmuş bağlar farklı yönlere bakan yamaçlarla farklı konumlandırma isteyen çeşitlerin bu talebine cevap verebilir nitelikte.

IMG_2396

Bağda bizlere bölge ve üzümler hakkında detaylı bilgiler sunan Bağcılık Direktörü Ahmet Gürbüz ile Pendore Bağları Sorumlusu Levent Sağlamer’i Emir üzümünden yapılan ve ikinci fermantasyonu çelik tankta tamamlayan köpüklü şarap Altın Köpük eşliğinde dinledik.

Bunu takiben araçlarımızla şaraphaneye geri dönerek yeni işlenmeye başlayan öküzgözü üzümlerinin yanı sıra şarap yapımcısı Sanem Karadeniz’den üretim sürecinin tamamı hakkında detaylı bilgilendirme aldık. Sonrasında da tadım ve akşam yemeği için bu sefer bağ evinin yolunu tuttuk.

IMG_2550

Bağ evinde Sanem Hanım ürünlerin üzerinden ayrıntılı bir şekilde geçerek hem çeşidin özelliklerine, hem de üretime dair detaylı bilgiler aktardı. Henüz fermantasyonunu tamamlamadığı için aromatik açıdan çok hoş olmayan tank numunesi Syrah, üzüm şırasının nasıl bir evrimle güzel şaraba dönüştüğünün ipuçlarını vererek katılımcıları şaşırttı.

EBNS1331

Tadımda Kavaklıdere’nin yerli şaraplarının yanı sıra Bordeaux’da yaptığı önemli yatırımın ürünü olan Chateau La Croix Lartigue 2012’yi de tattık. St. Emilion’a komşu Bordeaux alt bölgesi olan Cotes de Bordeaux Castillon apelasyonunda yer alan bu şatoyu satın alarak Kavaklıdere küresel bir oyuncu olma yolunda ilerliyor. Şatoya ait 80 dönümde yetişen Merlot ve Cabernet Franc üzümlerinden Merlot ağırlıklı olarak yapılan bu şarap kırmızı ve siyah meyveli, baharatlı karakteri ve zarif gövdeli yapısıyla tipik bir Bordeaux sağ yaka şarabı özelliği sergiliyor.

Tadım sonrasında yemeğe geçmeden önce Kavaklıdere’nin misafirlerine özenle hazırladığı sürprize sıra geldi. Katılımcılara bağda onlar için belirlenen asmalara özel olarak hazırlanmış isimliklerini takmaları istendi. Üyelerimiz büyük bir heyacanla bağdaki sıralar içinde sayım yaparak kendilerine ayrılan asmalarını buldular ve isimliklerini bundan sonra kendi adlarını taşıyacak asmalara taktılar. Ben de bundan birkaç sene önce adıma ayrılan asmayı, bana ilettiği not üzerine ziyaret ederek kendisiyle hasret giderdim:)

IMG_2404

Tadımdan ve asma ziyaretinden sonra eşşiz lezzetlerle donanmış, adeta görsel bir şölen niteliğindeki masamıza geçerek uzun zaman hafızamızda yer tutacak olan misafirperverliğin son aşamasına geçtik. Kaç çeşit olduğunu hatırlayamadığım yöresel zeytinyağlı lezzetlere mangalda kıvamında pişirilmiş etler eklenmişti.

IMG_2415

Bu zengin menüye doğal olarak çok hoş şaraplar eşlik etti. Bütün şaraplar hakkında pazarlama ekibinden Yasemin Taşlıca ayrıntılı bilgiler sundu. Üzümün aromatik gücünü iyi yansıtan Misket 2017 sonrası, Cotes d’Avanos serisinden yeni çıkan Narince 2017 damaktaki yağlı ve dolgun dokusu ile zeytinyağlılara çok güzel eşlik etti.

Çal Karası, Syrah ve Grenache kupajı olan Egeo Rose 2017 canlı kırmızı meyveleri ile damağımızı kırmızı şaraplara ve ete hazır hale getirdi. Henüz mangaldan yeni servis edilen az-orta pişmiş bonfilenin yanına Prestige Öküzgözü 2012 toprak, tütün, kurutulmuş meyve notlarıyla harika bir şekilde eşlik ederek farkını ortaya koydu. Kendi vatanı olan Elazığ’ı temsil eden Prestige Öküzgözü 2012, Pendore Öküzgözü 2015’e göre yaşına uygun olarak daha katmanlı bir şarap. Geziden döndükten sonra, 2016 Eylül’ünde tattığım Pendore Öküzgözü 2012 tadım notlarımı gözden geçirince o dönem 4 yaşında olan bu şaraptan yola çıkarak bu sene özelinde doğudan gelen örneğin batıya göre daha üst seviyede sonuç verdiğini söyleyebilirim.

GXFG3301

Tatlıya geçmeden önce finali Pendore Syrah 2013 ile yaptık. Pendore Syrah serisi artık kendini uluslararası arenada kanıtlamış bir ürün. 2018 başında yayınladığım Türk Şaraplarının 2017 Madalya Karnesi başlıklı raporumdan da görüleceği üzere, Pendore Syrah 2012 önde gelen yurtdışı yarışmalarda en fazla madalya kazanan Türk şarabı olmuştu. Pendore Syrah 2013 de abisinin izinden emin adımlarla ilerliyor zira altın madalyaları toplamaya başladı bile. Sene sonunda hazırlayacağım 2018 karnesinde bunu görebileceksiniz. Bu şarapları Syrah yerine Shiraz olarak etiketlemek bana daha doğru geliyor zira olgun meyveleri, nispeten daha yüksek gövde ve alkol seviyeleri itibariyle eski dünya (Kuzey Rhone) yerine yeni dünya (Avustralya Barossa) stiline daha yakın buluyorum.

Tüm bu güzel yemek ve şaraplardan sonra tatlımıza Tatlı-Sert Narince 2001 eşlik etti. Şıradaki tüm şeker mayalar tarafından henüz tüketilmeden tatlı kalması için arzu edilen noktada içine alkol katılarak fermantasyonun durdurulmasıyla üretilen bu şarap güçlendirilmiş veya likör şarap olarak nitelendirilen bu ürün kategorisinde dünyadaki örnekleriyle yarışır nitelikte. 12 sene meşe fıçılarda dinlendirilip olgunlaştırıldıktan sonra şarapseverlerin beğenisine sunuluyor. Kuru kayısı ve portakal kabuğu, bal, hafif karamelize aromaları ile beyaz Porto ve Madeira arası bir kimlik taşıyor.

Kavaklıdere ailesi 22 Eylül 2018 Cumartesi günü bizlere gerçekten unutulmayacak bir akşam yaşattı. Hem aile bireyleri, hem de profesyoneller olarak misafirleriyle kurdukları diyalog, hazırladıkları programın detayları, gösterdikleri özenli yaklaşım ve en önemlisi bağa ve şaraba olan saygıları her şarapseverin yaşaması gereken bir deneyim.

Ali, Cevza ve Aslı Başman ile bu deneyimi eşsiz kılan tüm Kavaklıdere ailesine teşekkürlerimi sunuyorum.

PGIN9885 (2)

İÇ EGE BAĞ ROTASI İZLENİMLERİ-YANIK ÜLKE

Oenotrian Şarap Kulübü olarak ilk bağ gezimizi 21-23 Eylül 2018 tarihleri arasında Ege Bölgesinin derinliklerine gerçekleştirdik. 14 güleryüzlü, samimi ve meraklı üyemizin katıldığı gezide üç farklı üreticimizin bağlarını gezerek tadımlar yaptık.

Gezi 21 Eylül Cuma akşamüstü İzmir havaalanında buluşmamızla başladı. Şoförümüz Muhammet Kaptan idaresindeki aracımızla Kula-Manisa’da bulunan Yanık Ülke Şarapçılığın bağlarında yer alan Villa Estet Bağ Oteline hareket ettik.

IMG_2011

Biraz gecikmeli de olsa akşam yemeğine yetiştik.  Özgür Aşçıoğlu ve ekibinin üyelerimiz için özel hazırladıkları 9 farklı sunumdan oluşan menüyü Yanık Ülke şaraplarıyla eşleştirmiştik.

IMG_2373

Özgür Aşçıoğlu işine büyük bir tutku ve özenle yaklaşan bir pop-up şef. Ekibindeki Okan Üniversitesi Gastronomi Bölümü öğrencileri Burak Kırkgöz ve Engincan Sucukçuoğlu ile çok çalışıp harikalar yaratıyorlar.

IMG_2359

Yanık Ülke’nin bulunduğu Kula bölgesi ülkemizin en genç iki volkanını (Küçük ve Büyük Divlit) sınırlarında barındırıyor. Yanık Ülke adı da tahmin edebileceğiniz üzere volkanik toprak yapısından geliyor.

Karasal bir iklime sahip ve deniz seviyesinden yaklaşık 900 metre yükseklikte yer alan 600 dönüm bağ volkanik (bazalt, tüf) topraklar üzerine dikili. Hem iyi drenaj, hem de yeterli su tutma kapasitesine sahip bu volkanik topraklar aynı zamanda demir yönünden de oldukça zengin. Kırmızıya çalan renkleri de bu özelliklerinden geliyor. Göreceli olarak daha yüksek asiditeye sahip bu toprakların şaraba köşeli bir yapı kazandırdığı söylenebilir.

IMG_2017

Dünya şarapçılığında öne çıkan ve benzer volkanik toprak yapısına sahip bölgeler Sicilya Adasının Etna Yanardağı bölgesi,  yine İtalya’nın Alto Piemonte bölgesi, Kanarya Adaları, Willamette Vadisi (Oregon-ABD) ve Yunanistan’ın Santorini adasıdır.

Yanık Ülke bağlarının bir başka özelliği ise yüksek rakım nedeniyle oluşan gündüz-gece arasındaki ısı farkının üzümlerin asiditesinin muhafaza edilmesine olanak tanıyarak erken olgunlaşmalarının önüne geçmesi. Son olarak, bağların tamamının düz bir arazi yerine eğimli arazide farklı doğrultularda yapılandırılmış olması bağcılık açısından yine öne çıkan olumlu bir ayrıntı.

Dahası var: Şaraphane ve otelin bulunduğu tepenin yanındaki tepeye yeni bağlarını kurmuşlar. Ancak burada hem erozyonu engellemek hem de eğimli araziye göre daha kolay bağcılık yapmak amacıyla bütün tepeyi çepeçevre teraslayarak çok maliyetli ve zor bir işe imza atmışlar. Tepenin kuzeye bakan yamacında daha serin bir iklim seven Narince, doğu, güney ve güneybatı cephesinde ise Cabernet Sauvignon, Cabernet Franc ve Nerello Mascalese olmak üzere yeni asmalar dikili.

IMG_2025

Volkanik topraklar deyince akla ilk gelen Etna Bölgesi Yanık Ülke’ye de ilham kaynağı olmuş doğal olarak. Bu çerçevede Etna’ya özgü Nerello Mascalese ve Cataratto gibi İtalyan üzüm çeşitlerini de başarıyla işliyorlar. Bunun yanı sıra Pinot Noir ve Cabernet Sauvignon’dan Boğazkere ve Gewurztraminer’e kadar uzanan geniş bir yelpazede 15 farklı üzüm çeşidi yetiştirip şaraba dönüştürüyorlar. Hangi çeşidin bu “terroir”da nasıl sonuç vereceğini görmek amacıyla daha çok deneysel bir yaklaşım olarak kabul edilebilecek bu durumu doğal karşılamak gerekir diye düşünüyorum. Eminim zaman ilerledikçe ortaya çıkan sonuçlara göre daha seçici bir yaklaşım sergileyeceklerdir.

Bağlardan ve şarap üretiminden fermantasyon teknolojisi konusunda uzmanlaşmış Çağrı Kurucu sorumlu. Çağrı Hanım hem akşam yemeğimiz boyunca hem de Cumartesi sabahı zaman ayırarak bizlere bağlar, şaraphane ve şaraplar hakkında detaylı bilgi sundu. Onunla birlikte Yanık Ülke portföyünün tamamını kapsayan bir de tadım gerçekleştirdik.

IMG_2383

Beyazlarda Catarratto, Muscat, Gewurztraminer, Chardonnay, Viognier ile alt segmentte Strabon markalı beyaz kupajı çalışıyorlar.

Pembe şaraplarda Kalecik Karası-Shiraz kupajı bir Rose ile bir Blush mevcut. Haliyle Rose daha koyu renkli ve yapısal olarak daha tok ve sek bir şarap.

Kırmızılarda ise mono olarak Merlot, Shiraz, Cabernet Sauvignon, Petit Verdot, Cabernet Franc, Pinot Noir  ve Nerello Mascalese gibi geniş bir yelpazenin yanı sıra Strabon, Miratus (Petit Verdot – Cabarnet Franc – Boğazkere – Shiraz) Serendipity (Cabernet Sauvignon – Merlot – Cabernet Franc – Petit Verdot)  ve Grand Reserve (Cabarnet Franc – Petit Verdot – Pinot Noir) kupajları mevcut.

Söz konusu geniş portföy içinden beyazlarda Cattaratto 2017 hem türünün ülkemizdeki tek örneği olması hem de güçlü aromatik yapısı açısından ilginç. Sicilya’ya özgü bu türün yanı sıra daha asil bir tür olan Carricante’nin de bağlara eklenerek portföye katılması çok yerinde olur.

Kırmızılarda Sicilya’nın en asil üzümlerinden birisi olan Nerello Mascalese 2017 de gayet iyi işlenmiş başarılı bir şarap. Yine ülkemizdeki tek örnek olması açısından denenmeye değer bu şarapta kırmızı meyveler diri asiditeyle tazeleşmiş ve diğer İtalyan çeşitlerine göre daha yumuşak olan tanenlerle bütünleşmiş.

Monolar içinde bir başka başarılı örnek ise Cabernet Franc 2016. Üzümün baharatlı ve yeşile çalan özelliklerini iyi yansıtan bir örnek olmuş. Pinot Noir 2017 ise fazla olgun meyve notlarıyla bu bölgeye uygun olmayabileceğine işaret ediyor.

Bir sol yaka Bordeaux kupajı olan Serendipity 2015 yine diri meyve yapısı ve entegre fıçı kullanımıyla başarılı bir örnek durumunda.

Yanık Ülke Şarapları ülkemiz şarapçılığına kazandırdığı yeni terruar ve üzüm çeşitleri nedeniyle ilgi görmeyi hak ediyor. Villa Estet Bağ Oteli de öno turizme hizmet ediyor. Otelin ve bağların bulunduğu Kula çevresinde eski Kula evleri, Volkan Jeoparkı, Kuladokya Peri Bacaları ve dünyanın 2. büyük kanyonu olan Ulubey Kanyonu yörenin gezmeye değer başka yerleri.

Cumartesi günü öğle yemeğini takiben aracımıza atlayarak Salihli’de bulunan Lidya Krallığının başkenti Sardeis antik kentine gittik. İlk paranın basıldığı bu antik şehrin sahipleri Lidya’lılar aynı zamanda atçılık ve çömlekçilik alanında da ün yapmış bir krallık. Persler tarafından istila edilinceye kadar Anadolu medeniyetine çok önemli katkılar sağlamışlar.

PIGC1796

Sardeis gezimizden sonra Kavaklıdere Şarapçılığın Alaşehir-Kemaliye’de bulunan Pendore Bağlarına hareket ettik.

DJKZ1336